Tebriz’de ilk Türkçe Dergi “Dede Korkut Dergisi” ![]() Dr. Hüseyin Feyzullahi Vahid (Ulduz), Ustad Hemid Ahmedzade (Telimhanlı) ve Aliriza Zihak (Ağçaylı) nin 1980-1982 tarihleri arasında çıkarttıkları Dede Korkut Dergisi Azerbaycan Türkçesiyle İran’da yayınlanan ilk Türkçe dergi olarak tarihe geçmiştir. Şah döneminde baskılar sonucunda Azerbaycan Türkçesinin yasaklanması İran sahasında Türkçe (Azerbaycan Türkçesinde) yazar okur sayısı yok diyecek kadar düşürmüştü. İran Devletin yasaklamasına paralel olarak halkın arasında “Türkçe zor bir dil, yazıp okunması imkansız bir dil” telkinler de gene devlet organları tarafından yapılmaktaydı. İran’da Türkçenin sökülüp atılması için yürütülen bu siyaset aslında Rıza Şah döneminden başlamıştı. Dede Korkut Dergisi’nin İran’ın Tebriz kentinde yayımlanması önemli bir siyasi ve kültürel olaydı. Türk kültürünü hor gören Şah dönemi sonrası bu derginin ortaya çıkması İran’da yaşayan Türklerin yeniden özüne dönüşünün bir simgesi olmuştur. Bu dergiden sonra Tahran’da yayın hayatına giren Varlık Dergisi değerli bilim insanı Dr. Cavad Heyet teşebbüsüyle İran’da yaşayan Türklerin bir diriliş haykırışı olmuştur. Varlık Dergisi merkezde yayınlanma olanaklarından faydalanarak günümüze kadar sürüp gelmiştir. Ancak Dede Korkut ve Köroğlu ve diğer dergiler başkent imkânlarına uzak kalması ve Tebriz’de yaşayan Türklerin Derginin birinci sayısında Balaş Azeroğlu’nun “Ana Dili” adlı şiirini görmekteyiz. Bu şiirde, ana dili yasaklandığı için hapise atılmış bir kişiyle onu hapse atan kişi arasında karşılıklı konuşmaya yer verilmiştir. Şiirde Azerbaycan Türkçesinin yasak olduğu, okullarda çocukların başka dilde eğitim aldıkları işlenmektedir. Bu konular derginin diğer sayılarında da yer verilmektedir: “Ana Dilime”, Mehemmed Gence, sayı, 2, s. 20. “Bize Şahname ne Gerek”, Ülker, sayı, 6, s. 4, benzer konular işlenmektedir. Bu örneklerde gördüğümüz gibi İran’da Azerbaycan Türkçesi’nin resmileşmesi, ana dilde eğitimin olması gerektiği vurgulamaktadır. 1945-1946 Güney Azerbaycan Milli Hökümeti Şah’ın ordusu tarafından yıkıldıktan sonra Azerbaycan Türkçesi yasaklandı ve basılan kitaplar yakılarak yok edildi. (Bu dönem Dr. Cavat heyet ve Doç. Dr. Nabi Azeroğlu tarafından kültürel Soykırım olarak adlandırılmıştır.) Bu olay Nazilerin kitap yakma olayıyla birlikte tarihe geçmiştir. Bunun yanı sıra Türkçe yazan yazarlar tutuklanıp idam edilmiştir. Bu kültürel soykırımdan sonra İran sahasında Türkçe yazar okurlarında bir kopma olmuş toplumun düşünürlerinin yeniden yetişmesi ve ortaya ürün koymaları 40 yıla yakın bir süre gerektirmiştir. İran şahı Rıza Şah babası gibi Türkçe’nin yok edilme politikasını tüm şiddetiyle sürdürmüştür. Bu dönemde iki elin parmak sayılarını geçmeyen düşünürler milli edebiyattan esinlenerek Türkçe eserler vermeye başladılar. Ali Tebrizli, Ali Kemali, Mehemed Ali Farzane, Bu dergi üzerinde bir yüksek lisans tezi ve bir makale çalışması bulunmaktadır. |
|
60 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |